"Enter"a basıp içeriğe geçin

Toplumsal Barışın Önemi Nedir?

Tarihi süreç içinde aynı toprak parçası ve coğrafi mekân üzerinde birlikte yaşayan, kişisel ve toplumsal ihtiyaçlarını karşılamak için birbirleriyle etkileşen, ortak bir kültürü paylaşan pek çok sayıdaki insanın oluşturduğu birlikteliğe toplum denir.

İçinde bulunduğumuz toplumun davranış kalıplarını kişiliğimize mâl ederek, o toplumun tarzlarını öğrenip, oraya ait bir fert durumuna gelişimize ise, toplumsallaşma adı verilir. Aile inanç, kültür ve davranış kalıplarımızın birbirimize aktarılmasında, en etkili toplumsal yapıdır. Ardından okul ve arkadaş çevresi gelir.

Kişilerin tutum ve kanaatlerini etkileyen ve toplumsallaştıran önemli olgular arasında, kitle iletişim araçlarının yerini de unutmamak gerekir.

Birer fert olarak her birimizin, toplum yapısı içindeki konum ya da yerimiz, o toplumdaki toplumsal statümüzü belirler.

Toplumsal statüler iki şekilde elde edilir. Bunlardan biri kişiye doğuştan verilmiş olan statüler iken (erkek ya da kız doğmak), diğeri de sonradan kazanılan statülerdir (öğretmen olmak gibi).

Her şeyin yaratıcısı ve her şeyi en ince ayrıntılarına kadar bilen Yüce Allah, bir ayet-i kerimede şöyle buyuruyor: “Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allah yanında en değerli olanınız, O’ndan en çok sakınanız, takva sahibi olanınızdır. Şüphesiz ki Allah her şeyi bilendir, her şeyden haberdar olandır.” (Hucurât uresi, 13. ayet.)

İster fert adına, isterse toplum adına söz söylensin; işin özü buradadır. Hepimizin mayası birdir mayamız bir olduğuna göre, hayatımıza da çokça birliktelik yansımalıdır. Bu da ancak karşılıklı anlayış ve her türlü barış ile sağlanır. Çünkü bizler birer insan olarak, ancak güven ve barış ortamında huzur buluruz.

“Islah edilmesinden sonra, yeryüzünde bozgunculuk yapmayın! Allah’a korkuyla ve ümitle dua edin. Muhakkak ki, iyilik edenlere Allah’ın rahmeti çok yakındır.” (A’râf suresi, 56. ayet.)

Burada çok açık ve net olan bir şey var ki, “yeryüzünde bozgunculuk yapmayın” diye hepimizi uyaran Allah (c.c) aynı zamanda hem kendimiz ve hem de en yakınlarımızdan başlamak üzere, başkaları için de dua etmemizi istiyor. Başkası için dua etmek durumunda olan biri, barış, huzur ve düzeni bozacak her şeyden uzak duracak, elbette ki başkalarıyla iyi geçinecektir. Toplumsal barış da ancak böyle sağlanır. Hepimiz biliyoruz ki, son peygamber olan Resulullah (s.a.v), “Âlemlere rahmet olarak” (Enbiyâ suresi, 61. ayet.) gönderilmiştir. Rahmet, sevgi, şefkat, merhamet barış ve huzurun temelidir. Çünkü bu yüce vasıfları taşıyan insanlar, huzur, barış ve güven temsilcileri oldukları gibi, böyle bir toplumu oluşturmak ve yaşatmak için de gayret gösterirler. Barış elçisinin ümmeti olarak hepimiz, huzur ve barışın sözünden ziyade özünü hayata geçirmeliyiz. Peygamberimiz (s.a.v), hayatının her karesinde huzur ve barışın teminatı olmuştur. Hatta iman ile sevmeyi yan yana getirmiş, önümüze çok güzel bir tablo koymuştur.

“Canım kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız. Yaptığınız zaman birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selamı yayınız.” (Müslim, Îmân 93-94; Ebû Dâvûd, Edeb 131; Tirmizî, İsti’zan 1, Et’ime 45; İbn Mâce, Edeb 11; Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 165.) Hadis-i şerif bize öyle bir ufuk açıyor ki, her şeyde olduğu gibi, toplumsal barışta da olmazsa olmaza, çok ciddi bir vurgu yapıyor.

Bizler iman ile sevgiyi böylesine iç içe değerlendiren bir dinin mensuplarıyız. Peygamberimiz (s.a.v.), bu yöntemle yepyeni bir sevgi toplumu oluşturmuştu. Birbirine katlanan yığınlar, birbirini sevip benimseyen kardeşler olmuşlardı.

“Aranızda selamı yanınız.” (Müslim, İman 93-94.) İfadesi, aynı zamanda “Barış ehli olup aranızda barışı yayınız” manasına da gelmektedir. Buradaki selam kavramı, barış ve esenlik anlamında da kullanılmaktadır. Selam veren kişi “Ben barış ve esenlik insanıyım” diye karşı taraf selamlarken, aynı zamanda “Ben de barış ve esenlik insanıyım” demiş oluyor.

İlk Yorumu Siz Yapın

    Bir cevap yazın

    E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir